Genel Sigorta Bilincinin Artırılması

Ülkemiz sürekli artan nüfus oranı nedeniyle sigorta konusunda oldukça verimli bir konumda bulunmaktadır. Ancak gerek geçmiş dönemlerde yaşanan kimi olumsuzluklar, gerekse sosyo – ekonomik şartlar nedeniyle sigortacılık sektörü olması gereken tabloyu çizememektedir.

En önemli risk yönetim modeli olan sigorta henüz ülkemizde temel ihtiyaçlar sıralamasında oldukça alt sıralarda yer almaktadır. Kişilerin eğitim seviyesi, ekonomik durumları ve güven problemi en büyük engellerden bazıları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bin bir zahmetle edindiğimiz mal varlıklarımızın istemimiz dışında elimizden gitmesi, cebimizi aşacak boyutta zararlar görmesi ihtimaliyle yaşamak huzursuzluk verici olduğu gibi, risk gerçekleştiğinde telafisi oldukça zor zararlara da açık hale gelmemize sebep olmaktadır.

Gerek can gerekse mallarımıza dair risklerin ne zaman, nasıl ve ne kadarlık bir zararla karşımıza çıkacağını kestirmek mümkün değil. Ancak, ihtiyacımıza yönelik sigortaları şimdiden temin ederek, en azından önlem alma yolunda, anlamlı bir çaba gösterebiliriz.

ozel-konut-sigortasi-banner

Sigorta Bilinci Nasıl Artırılabilir?
Sigorta bilincinin ülkemizde yaygınlaşması adına devletin ve sigorta şirketlerinin ortak bir çalışma sergilemeleri, sektörün gelişmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi için olumlu sonuçlar doğuruyor. Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) girişimleri ile sigorta sektörünün geliştirilmesi amacıyla ilköğretimde hayat bilgisi derslerinde sigortacılık konusuna da yer verilecek olması çalışmaları uzun vadede sigorta sektörü için umut vaat edici bir yaklaşımdır.
Ayrıca sigorta sektörü temsilcilerinin, çalışanlarının bu konuda sabırla ürünleri ve gerekliliklerini halka anlatmaları, uzun soluklu ilişkiler kurmaları, güven duygusunu yeterince verebilmeleri önemli basamaklardan birkaçıdır. Güvene dayalı bir temelle büyüyecek olan sektörün kararlı ve istikrarlı bir yaklaşım sergilemesi, bunu da tüm iletişim modelleriyle desteklemesi gereklidir. Çünkü bir sigortalı adayının, temel beklentisi ihtiyaç halinde yanında olan bir sigorta şirketi ve sigortacı.

Türkiye’de Sigortacılık Sektörü Ne Durumda?
Ülkemizde sigorta bilinci geçmiş yıllara göre artış göstermekle beraber hala istenilen düzeyde bulunmamaktadır. Sigortacılık sektörü, ülkemiz ve gelişmiş ülkeler arasında kıyaslandığında gelişmiş ülkelerde toplam prim üretiminin, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payının yüzde 8’i aştığını görüyoruz. Tüm sigorta branşları için ülkemizde 2010 yılında kişi başı prim üretimi sadece 128 dolarken örneğin Hollanda’da 5.845 dolar olarak gerçekleşmiştir. Aradaki büyük fark sigorta bilincinin gelişmesi için gidilecek yolu net olarak açıklamaktadır.

Hepimizin bildiği ve ülkemizde unutulmayacak felaketlerden biri olan 1999 Depremi 18.373 kişinin ölümüne, 48.900 kişinin yaralanmasına neden oldu. 96 bin 796 konut ve 15 bin 939 işyerinin yıkıldığı veya ağır; 107 bin 315 konut ile 16 bin 316 işyerinin orta hasar gördüğü, 113.382 konut ile 14.657 işyerinin hafif hasar yaşamasına sebep olan depremde sigorta bilincinin yeterince gelişmemiş olması, maalesef pek çok ailenin felaket sonrasında mağduriyet içinde kalmalarının en önemli sebeplerindedir. Bu felaketin bir sonucu olarak, DASK sigortası zorunlu hale getirilmiş böylece en azından konut sektörü için bu anlamda bilinçlenme artışı yaşanmıştır. Önce Marmara sonra Van depremleri de göstermektedir ki, ülkemiz doğal afetlere uygun bir zeminde yer almaktadır.

Sigorta, yaşamımızın herhangi bir anında karşılaşabileceğimiz risklerin gerçekleşebilmesi ihtimaliyle önceden hazırlıklı olma amacındadır. Bu açıdan bakıldığında doğumdan ölüme, çeşitli zamanlarda değişen ihtiyaçlar doğrultusunda yaptırılmalısı gerekli ve önemlidir.

Bu anlamda sigortanın gerçekten ihtiyaç olduğunun vurgusunu doğru ve tam olarak yapabilmek gerekmektedir. Kişilerin kendileri için en doğru ürünün hangisi olduğu konusunda bilinçlendirilmeleri, sigorta konusunda eğitilmeleri, bu ihtiyacın yeterince hissettirilmesi ve aynı zamanda kişinin ödeme gücüyle örtüşmesi koşulları bir araya getirildiğinde sigorta bilinci için olumlu bir yükselmeden söz etmek daha çok mümkün olabilir.

Sigorta Şirketleri ve Sigorta Branşları
Şirketler hayat sigortaları ve hayat dışı sigorta branşları olarak 14 ana başlık altında hizmet vermektedirler.

Konut Sigortası Nedir?
Konut sigortası evinizi ve ailenizi koruma altına alan en önemli sigortadır. Konut sigortaları evinizi yıkılmalardan, hırsızlıktan, terörden ve kazalardan korumayı amaçlayan bir sigorta çeşididir. Yeni gelen günün ne getireceği bilinmeyeceğinden konut sigortası yaşanabilecek risklere karşı size teminat altına alır. Evinizin bir teminat altında olduğunu bilmek evden uzaklaştığınız her an size güvende hissettir. Aylık taksitler ile evinizi sigorta altına alabilirsiniz. Bu sigortalar yıllık olarak yapılır. Her sene yenilenebilir. Uzun süre aynı sigorta şirketinden konut sigortası yapıyorsanız ödemelerde indirimler de söz konusu olacaktır.

Evinizde yukarıda söz edilen herhangi bir hasarın gerçekleşmesi durumunda çoğunlukla eşyalar da zarar görecektir. Bu yüzden sigorta yaptırılırken konutların içindeki eşyalarla beraber sigorta kapsamına alınması gereklidir. Az bir maliyete daha katlanılarak eşyalar da güvence altına alınabilir.

Konut sigortası yaptırmak için illaki ev sahibi olmanız gerekmez, kiracı olunması durumunda da sadece eşya teminatı alınarak eşyalar güvence altına alınabilir.